Kerala, arkaya yaslanıp keyfini sürmesi çok kolay bir yer. Adı, “hindistan cevizi memleketi” anlamına geliyor ve palmiyeler eyaletin neredeyse tamamını örtüyor.
Çoğu insan, Kovalam’daki plajın Hindistan’ın en iyi plajı olduğu hakkında hemfikir; ziyaretçilerin günü sığ lagünlerde feribotla dolaşarak veya yaban hayatı koruma alanlarında oynaşan filleri izleyerek geçirmesi mümkün; baharatlı yemekleri ise belki de yeryüzünün en başarılı vejeteryan mutfağını oluşturuyor. Ancak benim Hindistan’ın güneybatı ucunda bulunan Kerala ‘yı asıl ziyaret nedenim, işin macera bölümü.
Kerala gelişmekte olan ülkeler arasında garip bir biçimde kuraldışı kalan ve 3.Dünya’nın geleceği için ciddi umut vaad eden bir yer. Kişi başı yıllık geliri 300 dolardan az. Ama bebek ölüm oranı düşük, okuryazar oranı Dünya‘da ki en yüksek oranlardan biri, doğum oranı ise giderek düşüyor.
Kerala halkı neredeyse Amerikalı veya Avrupalılar kadar uzun yaşıyor. Büyük bölümü pirinç tarlalarıyla kaplı ovalardan oluşan Kerala, sosyal gelişim açısından da dikkatleri çekiyor ve başka hiçbir yere benzemiyor. Sabahları Kerala‘nın neredeyse her noktasından Hindu tapınaklarından gelen yüksek sesli müziği, camilerden ezan okuyan müezzinleri, katedrallerdençalan kilise çanlarını duyabilirsiniz. Dinsel hoşgörü Kerala’nın başarısının nedenlerinden sadece biri.
Kapsamlı toprak reformlarını yaşama geçiren eyalet yönetimi, bütçesinin neredeyse yarısını sağlık ve eğitime ayırıyor. Kerala sessiz sakin bir yer değil. Yeryüzündeki en yüksek gazete okuma oranlarından birine sahip ve sık sık sonu gelmeyen siyasi tartışmalara sahne oluyor. Grev yapan otobüs şöförlerinin, tıp öğrencilerinin veya kathakali dansçılarının protesto yürüyüşleri hemen hergün başkent Trivandrum ‘da trafiği durduruyor. Ama bence bu dış dünyayla ilişki içinde olma durumu Kerala hakkındaki en iyi şeylerden biri.
Kerela keyifle gezilecek bir yer. Trivandrum veya Cochin’den bir otobüse atlayıp herhangi bir köyde inin; gününüzü pirinç tarlalarını ve kauçuk ağaçlarını ayıran su yollarında dolaşarak geçirin, dünyanın bir yarısının hala nasıl yaşadığına tanık olun… Kurumaları için yola hindistancevizi seren kadın ve erkekleri, sulama hendeklerinde çamurda yuvarlanan mandaları, her karışında ekin yetişen toprağı, en küçük tarlayı bile çevreleyen palmiyeleri hiçbirşeyin israf edilmediği bu yeri görün. Kerala, yoksul Asya kırsalında doğru işleyen bir yer ve sadece bu özelliği dahi Kerala’ yı bir cennet yapmaya yeter. Palmiye yapraklarını hışırdatan esinti de cabası.
Kerala Eyaletinde Yapılacak Aktiviteler
1.) Kovalam Plajı:
Kerala’nın en popüler turistlik merkezlerinden biri olan Kovalam Plajı, bu güzel bölgeye yaptığınız ziyarette gerçekten size unutulmaz anlar yaşatacak. Sahildeki sakin atmosferi, yorucu geçen bir günün ardından dinlenmek ve huzur bulmak için için mükemmel bir seçenek. Güzel havası, insanın ruhunu okşayan o ılık rahatlatıcı rüzgarı, altın renkli yumuşak kumsalı ve metrelerce uzunluktaki Hindistan cevizi ağaçları, bu cennet parçasına daha fazla cazibe katıyor. Kumsal da güneşlenmenin ve deniz de yüzmenin keyfini çıkartabilir ya da sadece sahil de yürürken, okyanustan gelen ılık esintinin yüzünüzü okşamasına izin vererek rahatlayabilirsiniz.
2.) Alappuzha Backwaters
Daha önce Alleppey olarak bilinen Alappuzha; su kanalları, göller ve lagünler ile çevrili bir yer ve bu nedenle Hintliler tarafından, Doğu Venedik olarak da adlandırılıyor. Alappuzha, Hindistan cevizi lifi endüstrisi için oldukca önemli bir bölge. Geçim kaynağı başta Hindistan cevizi lifi olmak üzere, pirinç, kauçuk ve hindistan cevizi… Kanallar boyunca; su kuşları, çiçekler ve yeşillikler içeren bu şehrin çarpıcı bir manzarası var. House Boats dedikleri yüzen tekne otellere rezervasyon yaptırarak en azından 1 gece konaklamalı Backwaters (kanal) gezisi yaparak tüm bu güzellikleri iliklerinizde hissedeceksiniz. Sonrasında meşhur Ayurveda masajı yaptırmayı da unutmayın.
